SU YALITIMI

 

1. SU YALITIMI NEDİR?

Yapıların uzun ömürlü olabilmesi, sağlıklı konforlu ve güvenli bir ortam sağlayabilmesi için suyun veya nemin yapının bir kısmına veya kapsadığı hacimlere zarar vermesini önlemek amacıyla yapılan, su veya nemin ahşap, metal, taş, tuğla gibi gereçler üzerindeki olumsuz etkilerine karşı uygulanan yalıtıma “su yalıtımı” denir.

2. SU YALITIMININ AVANTAJLARI

2.1. Su Yalıtımı Yapıyı KorurSuyun yapılara verdigi hasar, özellikle deprem tehdidinin bulundugu bölgelerde can ve mal güvenligi açısından tehdit olusturur. Herhangi bir yoldan yapı donatısına sızan su, donarak veya kimyasal tepkimelere girerek donatının özelligini yitirmesine yol açar. Donatının özelligini yitirmesi ise dayanım gücüne ve süresine olumsuz etkilerde bulunur.

Genel olarak beton, içine gömülmüs donatı çeligini korozyona karsı korur. Donatı betona gömülür gömülmez olusan ince film tabakası çelige yapısır ve korozyona karsı dayanım olusturur. Bu dayanım betonun yüksek alkali ortamına ve elektriksel dirence dogrudan baglıdır. Betonun kılcal bosluklarındaki nemde bulunan iyonlar elektriksel iletkenlikte rol oynar. Yüksek elektriksel direnç de dayanıklı beton anlamına gelebilir.

Yapılardaki donatı çeliginin korozyonuna ve bu korozyonun sürmesine neden olan 3 ana etken vardır;
1. Karbondioksit veya klorun neden oldugu reaksiyonlar sonucu donatı etrafındaki koruyucu pasivasyon tabakasının bozulması,
2. Betonun kılcal gözenekleri içinde dagılmıs olan ve elektrolit görevi gören su,
3. Betonun gözeneklerinden içeri giren oksijen.

Beton üzerindeki film tabakasını bozarak donatı çeliginin korozyona ugramasına neden olan sartlardan biri karbonasyondur. Atmosferdeki karbondioksit ile betondaki çimentonun kimyasal reaksiyona girmesi, betonun büzülmesine, dolayısıyla çatlakların artmasına neden olur. Aynı zamanda betonun pH degerinin düsmesi (normal bir betonun pH degeri 12,5 -13,5 arasındadır ve bu miktar korozyonun olusmaması için yeterlidir) ara yüzeylerdeki alkaliligin düsmesine, mevcut koruma tabakasının da bozulmasına neden olur. Koruma tabakasının bozulmasının bir
diger nedeni de klor iyonlarının varlıgıdır. Sonuç olarak her iki durumda da korozyonun baslaması için gerekli sartlar olusur (pH degerinin 9’un altına düsmesi) ve süreç islemeye baslar. Ortam sartlarının durumuna göre olusan bir hızda, donatı yüzeyinde donatı hacminin 2.5 katı büyüklükte demir oksit olusumları meydana gelir.

Olusan pas, yetersiz pas payı sorunu da varsa, mevcut betonu çatlatır. Betonun dökülmesiyle beraber donatı açığa çıkar. Havayla temas nedeniyle de korozyon hızındaki artış kaçınılmaz olur.

Korozyona baglı olarak donatı kesitinde olusan kayıp, donatının baslangıçta tasarlanan hesap degerlerini karsılayamamasına neden olur. Bu da binanın taşıma gücü, dolayısıyla da yapı güvenligi açısından hiç istenmeyen bir durumdur. Hesap dayanımı 365 MPa olan S420b sınıfı Ø12’lik bir donatı çeligi baslangıçta 41.3 kN yük tasıyabilirken, korozyon kaynaklı donatı kesit kaybının 0.25 mm/yıl oldugu bir kabul sonucunda 5 yılın sonunda 25.9 kN, 15 yıl sonra da 5.8 kN yük tasıyabilir. Bu kosullarda donatı 24 yıl sonunda tasıma kapasitesini tamamen kaybedecektir.

2.2. Su Yalıtımı Konfor Saglar

Topragın nemi ve basınçsız su, yapı elemanı gözeneklerinden geçerek iç ortam yüzeyinde küflenme, siyah leke ve mantar gibi organizmaların olusmasına neden olur. Bu yüzden iç yüzeyde bulunan ahsap gibi dogal malzemelerin çürümesine, sıvaların kabarıp dökülmesine ve perde duvarlardaki demirlerin paslanmasına neden olarak konforumuzu bozar.

Nem ve nemin yol açtıgı küf mekânlarda kötü kokuların olusmasına yol açar. Bu durum ortamda bulunan insanları rahatsız edecektir. Su yalıtımı sayesinde nemin önlenmesi, insan konforu açısından olumsuzluk yaratan bu kötü kokuların yayılma olasılıgını da ortadan kaldırır.

Su yalıtımı, suyun odalarımıza damlamasını engelleyerek konforlu yapıların elde edilmesini saglarken, bakteri, küf vb. organizmaların olusmasını önler.

2.3. Su Yalıtımı Ekonomiye Katkıda Bulunur

Ekonomik degerleri günümüzde giderek artan yapıların uzun ömürlü olması gerekir. Bugün bir yapının kullanım ömrü yaklasık 50 yıldır. Suyun olumsuz etkileri yapıların kullanım ömrünü azaltır. Bu da ekonomik bir kayıptır. Su yalıtımıyla bu kayıp da giderilmis olacaktır. Su yalıtımının insaat asamasındaki maliyeti, bina maliyetinin yaklasık yüzde 3’üdür. Binaların saglamlıgı göz önünde bulundurulması gereken en önemli unsurdur. Buna baglı olarak su yalıtımının sagladıgı yarar, maliyetten çok daha önemlidir.